Filmlerden Şarkılar: Pina

Hazırlayan: Harika Nazlı Özkan

Aşk, acı, yalnızlık
Aşk, mücadele, bağlılık
Aşk, bahar, heyecan
Aşk, hayal kırıklığı, hüzün
Aşk, özgürlük, mutluluk
Aşk, birleşme, güç
Aşk, hayat, çaresizlik
Aşk, tutku, DANS

“DANS ET, DANS ET.. Yoksa kayboluruz…” Pina Bausch

Dans sizi bir mekâna, bir kimliğe, farklı bir bedene ve duyguya götürebilir. İşte Pina’nın dans sahnelerin sizi götüreceği kesitlerden bazıları ve bu güzel koreografilere eşlik eden şarkılar;

Düşüş Sahnesi: Ayrılık, Vazgeçiş, Çaresizlik, Yıkım  – Jun Miyake – the Here and After

İlişkisini sonlandırmak isteyen bir kadın, buna izin vermek istemeyen bir adam… Vazgeçmiş bir kadının düşüşleri ve adamın her seferinde kadınını son anda yakalayıp, ilişkilerini düzeltme isteğinin gösterdiği dans sekansı.

Cafe Müller Sahnesi: Hüzün, Başkalarının tarafından tekrar tekrar şekillendirilen ilişkiler, arketipleştirme – The Plaint – O Let Me Weep, For Ever Wee

Almodovar’ın ‘Talk to Her’ filminin kapanış sekansı da olan bu oyun, Pina’nın ailesinin çocukken gittiği kafeye gönderme yapmaktadır.

Sezon Yürüşü Sahnesi- Louis Armstrong- West And Blues

4 mevsimin canlandırıldığı dans sahnesidir. Bahar-yaz-sonbahar-kış-bahar-yaz-sonbahar-kış hayat Pina’nın kareografisinde akmaktadır.

Koşulsuz Aşk Sahnesi: Aşk, Sadakat, Tutku- Thom Hanreich- My One And Only Love

Bir kavşağın hemen yanında bir çiftin tutkuyla danslarını seyrederiz. Kadın bembeyaz bir elbise içerisinde, erkek siyah takım elbise giymiştir, bağlı bir çifte gönderme yapıldığını söyleyebiliriz.

Vollmond Sahnesi: Neşe, Tutku, Aşk, Enerji – Jun Miyake – Lillies in The Valley

İsmi dolunay anlamına gelen oyunda kadın-erkek ilişkileri sahnede önce sandalyelerin üzerinde sonra sular içerisinde dans ederlerken ele alınır.

Sarı ve Hüzün Sahnesi:  Yalnızlık, Hüzün, Depresyon – Thom Hanreich-Rooftop

Hanreich’in hüzünlü parçasında, bembeyaz bir odada hardal renkli uzun elbisesiyle kadın, sağa sola savrulurken hüznüyle sonbaharı getiriyor.

Win Wenders’ın yönetmenliğinde ünlü modern dans kareografı Pina Bausch’un filmini seyircisi olarak izlemiyoruz sadece. Aynı zamanda tüm  kareograf sahnelerinin o büyülü anına bir sahnede, kafede, sokakta, banliyöde, trapmvalyda, deniz kenarında, parkta tanık oluyoruz. Çekimlerine Pina hayattayken başlananan belgesel film, maalesef Pina hayatını kaybettikten sonra bitirilebilmiştir.

Dans sahnelerine eşlik eden güzel soundtrackleriyle filmi her izlediğimde, aynı zamanda Massive Attack, Chemical Brothers, Sia, ve Bjork gibi yakından takip ettiğim sanatçıların klibini bir de ben Pina eşliğinde kafamda yeniden çekiyorum.