Coldplay – A Head Of Full Dreams

Coldplay, vallahi ne iyi etmişsin de tasavvufa meyletmişsin. Rengarenk, fıkır fıkır, sevgi yumağı, ana kucağı, nur yüzlü bir albüm çıkmış ortaya.

Solist Chris Martin, “A Head Of Full Dreams” albümü henüz çıkmadan önceki ilham sürecinde Mevlana’dan etkilendiğini söyledi ve bu sebeple Türk basınında pohpohlanmaya yüz tuttu. Muhtemelen aşırı ünlü sendromuna yakalanarak dünyayı kucaklamak ve daha iyi bir yer haline getirmek isteyen Chris Martin’e ruhani hayatında başarılar dileyerek, bu taptaze albüme göz atalım.

Gerek albüm illüstrasyonları, gerek türler arasındaki ritmik uyum, gerekse düetler ve albüme sesleri ile destek veren isimlere baktığımızda gönül okşayan bir kompozisyonu okuyabiliyoruz. Enstrümanların birbiri içine masalsı akışı ve kayıtların temizliği, albümü dinlerken kafanızda imgeler oluşturmayı kolaylaştırıyor. Bir parçada zihninizin tozunu alırken, diğer parçada sahnenin tozunu atabilirsiniz. Yalnız çok dinlemeyin çünkü Coldplay’in özgürlük tribine kapılıp kendinizi çıplak vaziyette sokağa atabilirsiniz.

Coldplay’in ümit veren yanı da analog müziği muhafaza etmeleri ve akustik performanslarında bunu kolaylıkla yansıtabilmeleridir. Elektriksiz ortamda da üşütmeyecek bir performans düzeyleri var. Dolayısıyla enstrümanları pürüzsüz işitmeyi sevenler için değerli bir albüm.

Albümde genel olarak bir hippilik görüyoruz. Müziklerde ise R&B, yer yer Elektronik Rock ve Pop titreşimleri işitmek mümkün. “Adventure of a life time” parçası için üç boyutlu animasyon kullanılarak çekilen video klip çalışması döneme göre biraz çiğ ama eğlenceli.

Geçtiğimiz hafta, “Atlantic & Parlaphone Records” etiketiyle piyasaya çıkan “A Head Of Full Dreams” albümü için söylenecek kötü bir söz varsa, o da Coldplay’in istem dışı olarak duyguları gözümüze sokma çabasını az da olsa hissetmemiz diyebiliriz. Ne var ki, iş müzikaliteye gelince, adamlar iyi.

Serhat Aka