Hazırlayan: Songül Soysal
“Doesn’t matter who you are or what you’ve done, stil got to wake up and be someone” diyor Angel Olsen taze albümü “My Woman”ın, sözlerinden kaçışı olunmayan, meditatif açılışı “Intern”de; İlk üç albümünün çizgisine selam durarak aynı zamanda yeni bir rota çizerek…
Angel Olsen, buğulu sesiyle aktardığı şiirsel manifestolarından birini daha sundu bize; My Woman. Bu albümdeki sözler, yine öncekiler gibi hüzünlü, düşündürücü ve iğneleyici. Fakat artık daha berrak, daha bilinci açık ve bir o kadar daha tehlikeli. Zaten aşkı benliğinde fark eden, bütün o kabullenme, hissettirme, onun için savaşma ve eninde sonunda aşkı özgür bırakma sürecini ve yahut asla onun olmayacağını anlama sürecini, kendini kaybetmeden ve bilinci açık olarak anlatan şarkıları barındıran bir albüm nasıl tehlikeli olmaz ki?. İşte bu tehlike kırıntılarının bir çoğu “Never Be Mine” içinde. Her ne kadar dinlendiğinde buruk bir aşk şarkısıymış gibi hissettirse de, zemininde gözü açık pozitif bir kabullenme var. Üzerindeki pesimist sislerden biraz da olsa sıyrıldığı albümde Olsen, aşk ve insan hallerini anlatabildiği en naif yoluyla, sesindeki buruk titreşimleri tek tek hissettirerek kulaklarımıza misafir oluyor.
Angel Olsen, bu albümünde Crazy Horse, The Shirelles, Fleetwood Mac gibi müzisyenlerden etkilendiğini söylüyor. Zira Fleetwood Mac etkisini, albümün yaklaşık sekiz dakikalık, kendine ağıt niteliğinde olan “Sister” adlı parçada görebiliyoruz. Üç yaşındayken evlat edinilen Olsen, kendisini evlat edinen aile ile sorunlar yaşamış. Her zaman aralarında farklılıklar olduğunu düşünmüş. İşte bu yüzden “Sister” hem kendine, hem çocukluğuna ağıt. Kendi kendini bulma ve sevme sürecine, çocukluğuna tanıklık eden kendinden parçalarla yarattığı hayali kız kardeşine anlattığı şeyler birer monolog kıvamında. Çünkü bu hayali kız kardeş yine kendisi aslında. Fleetwood Mac etkisi ise parçanın ışıltılı nostaljisinde. Bu retrospektif yaklaşımı “Those Were the Days”de de devam ediyor… Kapanış, bence albümün en iyi parçası olan piyano baladı “Pops”. “Pops” oldukça Angel Olsen bir parça; sözleriyle, derinliğiyle, melodisiyle bir ayrılık sonrası derdini döken Angel Olsen.
Tüm albümü dinlemeyi bitirip kendi köşenize çekildiğiniz vakit, hem garip bir hüznün etrafınızda kol gezdiğini hem de garip bir aydınlığın sizi bulduğu göğe yükselişin içinde buluyorsunuz kendinizi. Her iki duyguyu yaşatabilen bu albüm bu yılın dinlenesi işlerinden.
Mutlaka dinleyin: Pops, Woman, Never be Mine
Keyifli dinlemeler
